ÇOCUĞUM İÇİN NELER YAPABİLİRİM?- 1-

Eğitim, bütün insanlık için ve dünyanın geleceği için çok önemlidir. Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine, okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme olarak tanımlanan eğitim, günümüzde en önemli dinamik etkidir. (TDK,29.01.2019)

Geçmişte bilimsel üretkenlikle öne çıkan ülkeler ileri seviyede olmalarını eğitim başta olmak üzere birçok faktörle gerçekleştirmiştir. Bugün birçok hastalıkla mücadele için üretilen ilaçlarda, eğitimli kişilerin ellerinden çıkmaktadır. Seçtiğimiz karpuzun iyi yetiştirilmesi, yediğimiz yumurtayı üreten tavuğun organik beslenmesi, pazardaki meyveyi üreten çiftçinin de, arabamızı tamir eden tamircinin de eğitimden geçiyor olması eğitimin hepimizi etkileyen bir unsur olduğunu göstermektedir. Toplumlar, bireyleriyle var olmaktadır. Bu nedenle toplumdaki bireylerin belli yaşlar dâhilinde belli gruplarda eğitim alması gerekmektedir.

Eğitimde tüm bireylerin en üst düzey okulları kazanıp gitmesi söz konusu değildir. Çünkü belli zamanlarda yapılan belirli sınavlarla öğrencilerin elde ettikleri sıralamaya göre yerleşmeleri sağlanmaktadır. Ardından öğrenci bu üst eğitim kurumunda eğitim ve öğrenim hayatına devam etmektedir.

Aslında sosyal medyada da karşımıza çok çıkan bir söz bu noktada aklıma geldi. “Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz.”  Bu söz insanların yetenek ve ilgilerine göre yetiştirilmesi üzerine son derece uygun bir sözdür. Bizlerde öğrencilerimizi, ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirmeli ve o alanda ilerlemesine yardımcı olmalı, yol göstermeliyiz.

Ancak çevremden de sık sık duyduğum gibi öğrenciler 8. sınıfa veya 12. sınıfa geldiklerinde aileleri haklı olarak “ne yapmalıyız? ,  nasıl çalıştırmalıyız?, nereyi kazanıp gitse daha iyi olur?, evde kaç soru çözmeli ve kaç saat çalışmalı?” gibi onlarca soruyu sormaktadır.

Ancak bu soruların 8.sınıfa veya 12. sınıfa gelen bir öğrenci için sorulması ne kadar doğrudur? Eğitim sadece 8. sınıfta ya da 12. sınıfta mı önemlidir? Yoksa eğitim küçük sınıflardan hatta evde bebeklik döneminden başlayan bir süreç midir? Sınavlara hazırlanma yılına gelmiş bir çocukta zaten kaygı ve stres üst düzeydedir. Bir de bunun üstüne yıllardır oturtulamamış; düzenli ders çalışma alışkanlığı, doğayı gözlemleme, kitap okuma, bilime ilgi duyma gibi özellikleri eklediğimizde, çocuğumuzla çatışıp daha farklı olaylara neden olur muyuz?

Tabi ki hayatta her şey sınav başarısı değildir. Her yazımda söylediğim gibi öncelik “iyi insan” olma kriteridir. Çünkü eğitim kavramı sadece sınav başarısını ölçen bir kavram değildir. Eğitim hayatın hangi alanı olursa olsun bilgi ve beceri geliştirme sürecidir. Çocuğa, toplumda yer edinme konusunda yardım etmedir.

Bugünkü yazımızda, yapılan akademik sınavlarda üst düzey gruba giren yani üst düzey başarı gösteren öğrencilerin ortak özelliklerinin bir kısmına değineceğiz. Yazımız üç seri bölümden oluşacaktır.

1. 1.       BÖLÜM:

a.)    Öğrencilerin Evlerinde Anne- Baba Ve Kardeşleriyle Düzenli Olarak Yaptıkları Kültür- Bilim- Okula Hazırlık Etkinlikleri: Öğrencilerin aile ortamında, aile büyükleriyle veya gelen misafirlerle kültür ve bilim etkinlikleri yapmaları, ailesinin sohbet ortamına katılmaları, çocukların da bu sohbete katkıda bulunmaları, onların sözlerine büyüklerin saygı göstermesi, çocuklara fikir sorulması, sahne etkinliklerine (tiyatro, okul gösterileri, gezici aktivite grupları v.b.) ailece katılmaları, hatta samimi olunan en az bir aileyle beraber gidilmesi son derece yararlıdır.

b.)    Ailecek Yapılan Eğitim- Öğretim Etkinlikleri: Küçük yaş grubu (2-6) çocuklar için fon kartonları, korumalı çocuk makasları, mum yapıştırıcılar, şöniller, renkli el işi kâğıtları, evde ortaya çıkan atık malzemeler (yoğurt kabı, plastik şişe, minik kutular gibi) ile birlikte yere eski bir örtü serilip üzerinde etkinlikler yapılabilir. Bu etkinliklerde çocukların yapabilecekleri kısımlar çocuğa yaptırılır. Çocuk belli aşamalarda onure edilir. Yine üst yaş gruplarındaki çocuklar için de, deney benzeri etkinlikler evimizin mutfağında birlikte yapılabilir. Bu deneyle ilgili soru cevaplar yapılabilir. Çocuğumuz, düşünmeye sevk edilir. Bazen bazı soruları düşünüp araştırması için çocuğumuza bir iki gün süre verilir. Evlerde tohum büyütmek, sebze, meyve yetiştirmek, balık, su kaplumbağası yetiştirmek gibi birçok faaliyet bu gruba örnek verilebilir. Bu çalışmalar imkânlara göre arttırılabilir.

c.)     Ailenin Yaptığı Sosyal Etkinlikler: Aile komşularla, dostlarla, aile büyükleriyle, çevreyle iletişim halindedir. Özellikle küçük yaşlardan itibaren dostlara yapılan ev ziyaretleri, misafirlikler hele bir de o evde çocuğumuzun akranı bir çocuk da varsa etkileşim, paylaşma, iletişim kurma adına bu durum çok büyük önem arz eder. Çocuğun dede, nine, amca, dayı, teyze, hala gibi akraba ziyaretleri de ruhsal- bedensel gelişimleri ve daha birçok açıdan çocuğumuz adına oldukça faydalıdır. Aile dostlarıyla birlikte gidilen geziler, orman yürüyüşleri, piknikler, misafirlikler çocuklara bırakılan çok önemli mirastır. Üstelik bu tip etkinlikler çok güzel bir anı biriktirme yöntemidir. Çocuklarınızla anınızın olması hem ilerde sizler için hem de çocuklarınız için mükemmel bir geleceğe yatırımdır. Çocuklarda üst düzey kültürel birikim bankasına bol bol yatırım yapmış olursunuz.

d.)    Ailece Belirlenen Ve Çocuğun Geleceğine Yönelik Taktikler: Her çocuk ve aile farklı farklı dünyalara sahiptir. Her ailenin kendine özgü özel durumları olabilir. Çocuğun istekleri, anne- babanın istekleri, aile üyelerinin tayin ve iş durumları, farklı şehirde yaşama durumları gibi birçok durum söz konusudur. Böyle durumlarda daima ailenin bir B planı olmalıdır. Aile belirlediği planı özel durumları göz önüne alarak uygulamalıdır. Çocuğun farklı bir şehirde okuma durumu varsa o şehirdeki okullar çok iyi araştırılmalıdır. Çocuğumuzun eğitimi için okul seçeneklerinin, eğitimsel alternatiflerinin arttırılması oldukça olumlu bir durumdur.

e.)     Ailenin Çocuğunu Okul Dışında Ve Okul İçinde Yakından Takip Etmesi: Çocuğumuzun okul dışı ve okul içi yaşamını çok yakından takip etmeliyiz. Çocukların okul içerisinde, öğretmenleriyle olumlu iletişim içerisinde takibini yapmamız, okuldaki performansını ve arkadaşlarıyla iletişimini, davranışlarını yakından izlememiz çok önemlidir. Bu da yetmez, çocuğumuzun okul dışında kimlerle birlikte zaman geçirdiğini yakından takip etmeliyiz. Çocuğumuzun öğretmenleriyle kurduğumuz olumlu iletişimde çocuğumuzun durumunu öğretmenleriyle paylaşmamız, öğretmenlerimizin de bu konuda bilgi sahibi olması, öğrencimize yaklaşım taktiklerini, onu yakından tanımalarını sağlayacaktır. Böylece çocuğumuzun geleceği hep birlikte inşa edilmiş olacaktır.

f.)       Ailenin Eğitim Üzerine Olan Teşvik Ve Desteği: Küçükken babamın “oğlum sizleri gerekirse ceketimi satıp yine okuturum” sözleri beynime kazınmış bir vaziyette halen aklımdadır. Çünkü bu söz anne ve babamın istedikleri şeyleri almamaları, canlarının istediği gibi gezememeleri, maddi manevi fedakârlık yaptıklarının göstergesi, babamın uykusuz gecelerde mesaiye kalması, annemin yeni bir ayakkabı almadan eskilerle idare etmesi ve yine lokantada kardeşimle biz çorba içerken annemin “ben tokum” deyip fedakârlık yapması gibi daha dile getiremeyeceğim fedakârlıkları kapsayan belki de dünyanın en büyük sözüydü. Çocuklarının eğitimini fedakârlıklar içinde destekleyen ailelerde, çocukların başarılı olma durumları ve hayata hazırlık durumları daha olumlu yönde gelişim göstermektedir. Çünkü bu durum çocukta iç motivasyonu arttırmaktadır. Çocuk eksiğini hissettiği, arzu ettiği bir hedefe -okuma hedefine- ulaşmak için daima iç dünyasında kendisini motive etmektedir.

Yazımız önümüzdeki günlerde 2. Bölümle devam edecektir.

Yorumlar